Çin, ABD ve Rusya arasındaki küresel ilişkiler, dünya ekonomisini ve finansal piyasaları derinden etkileyen en önemli unsurlar arasında yer almaktadır. Bu üç ülke arasındaki ekonomik, politik ve askeri gelişmeler, yatırımcı duyarlılığı, piyasa hareketleri ve küresel risk iştahı üzerinde doğrudan etkili olmaktadır.
2025 yılına girerken, küresel ekonomik dengeler ve jeopolitik gelişmelerin, özellikle Türk borsası (Borsa İstanbul- BIST) üzerindeki olası etkileri de dikkate alınmalıdır. Bu analizde, Çin-ABD-Rusya ilişkilerinin küresel borsalar üzerindeki etkileri incelenecek, ardından 2025 yılında Türk borsasının karşı karşıya kalabileceği senaryolar değerlendirilecektir.
ABD ve Çin arasındaki ekonomik rekabet, ticaret savaşları, teknoloji transferi, tedarik zinciri aksaklıkları ve yaptırımlar gibi çeşitli başlıklar altında şekillenmektedir. ABD’nin Çin’e yönelik yaptırımları, Çin’in ekonomik büyümesini yavaşlatırken, Amerikan şirketleri ve borsaları üzerinde de dalgalanmalara neden olmaktadır. Özellikle, ABD Merkez Bankası (Fed) ve Çin Merkez Bankası’nın (PBoC) faiz politikaları, küresel piyasalarda likiditeyi belirleyen en önemli unsurlar arasında yer almaktadır. 2025 yılına girerken, bu iki büyük ekonominin faiz oranlarını nasıl belirleyeceği, hisse senedi piyasalarına doğrudan yansıyacaktır. Örneğin, Fed’in faiz artırımlarına devam etmesi durumunda ABD borsalarında sert satışlar görülebilir ve bu durum, gelişmekte olan piyasalara fon akışını olumsuz etkileyebilir.
Rusya, enerji piyasalarındaki rolü nedeniyle küresel ekonomik dengeleri etkileyen önemli bir aktördür. Ukrayna Savaşı sonrası Batı ile olan ilişkileri gerilimli olan Rusya, enerji ticaretini Asya’ya yönlendirmektedir. Çin ve Hindistan gibi ülkeler, Rus petrol ve gazını indirimli fiyatlarla satın almaktadır. Bu durum, enerji fiyatlarının dalgalanmasına yol açmakta ve enerji sektörüne bağımlı olan borsalar için belirsizlik yaratmaktadır. Örneğin, petrol fiyatlarının yükselmesi enerji şirketleri için olumlu bir etki yaratırken, enerji ithalatçısı olan ülkelerin borsaları için olumsuz bir faktör olabilir.
ABD ve AB’nin Rusya’ya yönelik uyguladığı yaptırımlar, küresel finans sisteminde yeni dinamikler oluşturmuştur. SWIFT sisteminden çıkarılan Rusya, Çin ile finansal entegrasyonunu artırarak doların küresel ticaretteki rolünü azaltmaya çalışmaktadır. Bu tür gelişmeler, küresel borsalarda volatiliteyi artırmakta ve yatırımcı güvenini sarsmaktadır.
Türkiye’de enflasyon ve faiz politikaları, Borsa İstanbul’un seyrinde belirleyici bir faktördür. 2025 yılına girerken, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz politikası, yatırımcıların risk algısını etkileyecektir. Küresel faiz oranlarının yüksek seyretmesi, gelişmekte olan piyasalara olan fon akışını zorlaştırabilir ve BIST’te dalgalanmaları artırabilir. ABD ve Avrupa’da beklenen ekonomik yavaşlama, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin finansal piyasalarını etkileyebilir. Eğer küresel büyüme yavaşlarsa, Türkiye’nin ihracat gelirleri düşebilir ve sanayi şirketleri BIST üzerinde baskı oluşturabilir.
Türkiye, son yıllarda Çin ve Rusya ile ekonomik ilişkilerini artırmıştır. Çin ile yapılan anlaşmalar, altyapı yatırımları ve ticaret anlaşmaları sayesinde Türk şirketleri için yeni fırsatlar doğabilir. Aynı şekilde, Rusya ile olan enerji işbirlikleri, Türkiye’nin enerji maliyetlerini düşürebilir ve sanayi sektörüne olumlu yansıyabilir.
Türk borsasında sektörel beklentilere baktığımızda, bankacılık sektöründe TCMB’nin faiz politikaları ve döviz kurlarındaki hareketlilik önemli bir rol oynayacaktır. Faizlerin yüksek seyretmesi, bankaların kredi büyümesini yavaşlatabilir. Sanayi ve imalat sektörü açısından, Çin’den gelen yatırımlar ve Rusya ile yapılan ticari anlaşmalar sanayi hisselerine olumlu yansıyabilir. Türkiye’de hızla büyüyen teknoloji ve e-ticaret şirketleri, yerli ve yabancı yatırımcıların ilgisini çekebilir.
Çin, ABD ve Rusya arasındaki ilişkiler, küresel borsalar üzerinde büyük bir etkiye sahip olmaya devam edecektir. Ticaret savaşları, yaptırımlar ve enerji piyasalarındaki dalgalanmalar, yatırımcı duyarlılığını etkileyecek başlıca faktörler arasında yer almaktadır. Türkiye açısından bakıldığında, Borsa İstanbul’un 2025 yılında küresel gelişmelere karşı hassas olması muhtemeldir. Faiz politikaları, enflasyon dinamikleri, enerji fiyatları ve dış ticaret dengesi, BIST’in performansını şekillendirecektir.
Çin ve Rusya ile artan ekonomik işbirlikleri Türkiye’ye yeni fırsatlar sunabilirken, küresel durgunluk riskleri BIST için aşağı yönlü baskılar yaratabilir. Yatırımcıların 2025 yılında hem küresel hem de yerel ekonomik gelişmeleri dikkatle takip etmesi ve piyasa dinamiklerine uygun stratejiler geliştirmesi kritik öneme sahip olacaktır.