Ali KIRIKTAŞ*
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Türkiye’nin modern siyasi tarihinde en köklü ve etkili aktörlerden biri olmuştur. 1923 yılında Mustafa Kemal Paşa tarafından kurulan CHP, Cumhuriyetin temellerini atan devrimlerin taşıyıcısı olarak laiklik, modernleşme, ulusal egemenlik ve sosyal adalet gibi temel ilkeleri benimsemiştir. Ancak son yıllarda, partinin bu ilkeleri nasıl yorumladığı ve uyguladığı konusunda ciddi tartışmalar ortaya çıkmıştır. CHP’nin sağa kaydığı, ideolojik kimliğinden uzaklaştığı ve seçmenle olan bağlarını yeterince güçlendiremediği eleştirileri, parti içinde ve dışında sıkça dillendirilmektedir. Bu yazıda, CHP’nin değişen yapısı ve bu değişimin siyasi etkileri üzerinde durulacaktır.
CHP’nin Tarihi ve İlkeleri: Geçmişten Günümüze
CHP’nin tarihi, Cumhuriyet tarihiyle özdeşleşmiştir. Atatürk’ün liderliğinde cumhuriyetçi, laik ve modern bir toplum inşa etme amacıyla yola çıkan CHP, çok partili hayata geçişten sonra muhalefet partisi olarak varlığını sürdürmüştür. Tek parti dönemindeki rolü, partinin kimliğini şekillendiren temel unsurlardan biri olmuştur. Bu dönem, devrimci reformların hayata geçirildiği, ancak aynı zamanda toplumun bazı kesimleriyle gerilimlerin yaşandığı bir süreçtir. Çok partili dönemde ise CHP, laiklik ve modernleşme çizgisini korumaya çalışırken, toplumdaki değişimlere uyum sağlama konusunda zorluklarla karşılaşmıştır.
CHP’nin bu tarihsel rolü, seçmen gözünde hem bir avantaj hem de bir dezavantaj olarak algılanmıştır. Bir yandan, parti modernleşme ve ilericilik ilkelerini temsil etmeye devam ederken, diğer yandan bu ilkeleri temsil etme biçimi zaman zaman statükoculukla eleştirilmiştir. Özellikle 1980 sonrası neoliberal politikaların etkisiyle, sosyal demokrat bir çizgi benimseyen CHP, bu kimliğini güçlendirme konusunda yeterli başarıyı gösterememiştir. İki binli yıllarda ise değişen toplumsal dinamiklere uyum sağlama çabası, partinin ideolojik bütünlüğünde çatlaklar yaratmıştır.
Son Dönemdeki Dönüşüm: Sağa Yönelim ve İdeolojik Kayma
Son yıllarda CHP, özellikle sağ seçmene hitap etme amacıyla bir söylem değişikliğine gitmiştir. Bu değişim, partinin daha geniş bir seçmen kitlesine ulaşma çabası olarak savunulsa da CHP’nin geleneksel tabanında ciddi rahatsızlıklar yaratmıştır. Özellikle muhafazakâr kesime yönelik açılımlar, parti içerisindeki laik ve Atatürkçü seçmenler tarafından “ideolojik sapma” olarak değerlendirilmiştir. Bu durum, CHP’nin kendi kimliğini sorgulamasına yol açmış ve parti içi tartışmaları derinleştirmiştir.
Kemal Kılıçdaroğlu döneminde CHP’nin merkez sağa yakınlaşan bir çizgi izlemesi, muhafazakâr kesimlerle diyalog kurma stratejisinin bir parçası olarak görülmektedir. Ancak bu stratejinin ne ölçüde başarılı olduğu tartışmalıdır. Örneğin, 2023 seçimlerinde alınan sonuçlar, bu politikanın ne sağ seçmeni tam anlamıyla kazanabildiğini ne de parti tabanını tatmin edebildiğini göstermiştir. Muhafazakâr seçmen, CHP’nin bu çabalarını samimiyetsiz bulurken, parti tabanı ise CHP’nin “öz kimliğinden uzaklaştığını” düşünmektedir.
Liderlik Sorunları ve Parti İçi Muhalefet
CHP’nin dönüşüm sürecinde en çok eleştirilen konulardan biri, liderlik ve yönetim tarzıdır. Kılıçdaroğlu liderliğindeki CHP, kapsayıcı bir siyaset anlayışı benimsemeye çalışmış ve Millet İttifakı çatısı altında farklı ideolojik grupları bir araya getirmiştir. Bu yaklaşım, başlangıçta umut verici bir adım olarak görülmüş, ancak özellikle 2023 seçimlerinde alınan yenilginin ardından eleştiri oklarının hedefi olmuştur.
Kılıçdaroğlu’nun liderlik tarzı, parti içindeki muhalefet tarafından “yetersiz” ve “etkisiz” olarak nitelendirilirken, partiye yönelik dışarıdan eleştiriler de artmıştır. Parti içi muhalefetin zayıf örgütlenmesi ve alternatif liderlerin yeterince ön plana çıkamaması, CHP’nin yeni bir yön belirleme çabalarını sekteye uğratmaktadır. Bu durum, partinin hem kendi içinde hem de seçmen nezdinde bir belirsizlik atmosferi yaratmıştır.
Liderlik tartışmaları, CHP’nin genç ve dinamik kadroları ön plana çıkarma konusundaki eksikliklerini de gözler önüne sermektedir. Genç nesil, CHP’den daha cesur, yenilikçi ve enerjik bir siyaset beklerken, mevcut yönetim bu beklentilere yeterince yanıt verememektedir. Parti içinde gençlerin karar alma mekanizmalarına dahil edilmemesi, CHP’nin toplumsal değişimlere uyum sağlama kapasitesini sınırlamaktadır.
Seçmenle Kopan Bağlar ve İletişim Sorunları
CHP’nin son dönemdeki en büyük sorunlarından biri, seçmenle kurduğu bağların zayıflamasıdır. Özellikle genç seçmenler, CHP’yi yenilikçi ve dinamik bir parti olarak görmemekte, bu nedenle alternatif partilere yönelmektedir. Parti, gençlerle iletişim kurma konusunda etkili stratejiler geliştirmek zorundadır. Özellikle sosyal medya ve dijital platformlarda daha etkin bir varlık göstermek, genç seçmenlerin beklentilerini anlamak ve onlara hitap eden politikalar üretmek gerekmektedir.
Parti tabanındaki diğer bir rahatsızlık ise CHP’nin mevcut söylemlerinin yeterince net ve tutarlı olmamasıdır. Laiklik, sosyal adalet ve modernleşme gibi değerler, CHP’nin söylemlerinde giderek daha az vurgulanmaktadır. Bu durum, partinin ideolojik kimliğini zayıflatmakta ve seçmen gözünde bir belirsizlik yaratmaktadır. Parti, bu temel ilkeleri koruyarak geniş kitlelere hitap etmenin yollarını bulmalıdır.
CHP’nin Geleceği: Yeniden Yapılanma ve Stratejik Yol Haritası
CHP’nin içinde bulunduğu durum, köklü bir dönüşüm ve yeniden yapılanma ihtiyacını açıkça ortaya koymaktadır. Parti, geçmişteki başarılarını hatırlayarak, günümüzün siyasi ve toplumsal dinamiklerine uygun bir yol haritası çizmek zorundadır. Bu süreçte şu adımların atılması hayati öneme sahiptir:
1. İdeolojik Netlik: CHP, sağa kaymadan, laik ve sosyal demokrat kimliğini güçlendirmelidir. Parti, ideolojik olarak net bir duruş sergileyerek seçmenle bağını yeniden inşa edebilir.
2. Genç Kadroların Desteklenmesi: Genç ve dinamik liderlerin ön plana çıkarılması, CHP’nin toplumsal değişimlere uyum sağlamasına yardımcı olacaktır. Bu, özellikle genç seçmenlerin partiye olan ilgisini artırabilir.
3. Seçmenle Güçlü İletişim: Parti, toplumun ihtiyaçlarını daha iyi anlayan, etkili ve çözüm odaklı bir siyaset geliştirmelidir. Seçmenle kurulan bağlar, sadece seçim dönemlerinde değil, her zaman güçlü tutulmalıdır.
4. Yenilikçi Politikalar: CHP, sosyal medya ve dijital platformlarda daha etkili bir varlık göstermeli, gençlerin ve değişen toplumun taleplerine uygun politikalar üretmelidir.
Bu adımların atılması, CHP’nin sadece ana muhalefet partisi olarak değil, iktidara aday bir parti olarak da güçlenmesini sağlayabilir. Ancak bu dönüşüm, tutarlı ve kararlı bir liderlik gerektirir. Parti yönetimi, sadece söylem düzeyinde değil, eylem düzeyinde de bu değişimi hayata geçirebilmelidir.
Sonuç: CHP’nin Evrilme Süreci ve Seçmen Beklentileri:
CHP, Türkiye’nin modernleşme sürecinin temel taşı olarak önemli bir misyona sahiptir. Ancak günümüzde, bu misyonu nasıl sürdüreceği konusunda ciddi bir krizle karşı karşıyadır. Partinin ideolojik yönelimi, liderlik tarzı ve seçmenle olan ilişkisi, CHP’nin geleceğini şekillendirecek temel unsurlardır. Parti, geçmişin mirasını unutmadan, günümüzün siyasi ve toplumsal ihtiyaçlarına uygun çözümler üretmelidir.
CHP’nin bu süreçteki başarısı, liderlik kadrosunun cesur adımlar atmasına ve seçmenle daha güçlü bir bağ kurmasına bağlıdır. Parti, kendi kimliğini yeniden tanımlayarak, modern siyasetin gereklerine uygun bir yapı oluşturabilir. Bu yapı, sadece CHP’nin değil, Türkiye’nin demokratik geleceği için de kritik bir öneme sahiptir. Seçmen, tutarlı, ilkeli ve kararlı bir CHP görmek istemektedir. Bu beklentiye yanıt verilmediği takdirde, CHP’nin tarihsel misyonunu sürdürmesi oldukça güç olacaktır.
Bu nedenle, CHP’nin nereye evrildiği sorusu, sadece parti içi bir mesele değil, aynı zamanda Türkiye’nin siyasi geleceğiyle yakından ilişkilidir. CHP, bu sorunun yanıtını doğru bir şekilde vererek hem kendi kimliğini hem de ülkenin demokratik geleceğini yeniden inşa etme şansına sahiptir.
*: Ali KIRIKTAŞ, Kapadokya Üniversitesi, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü doktora öğrencisidir.
Tebrikler hocam tam yerinde ve doğru tespitler yapmışsınız ve bunu yaparken de objektif bir bakış açısıyla yapmaya özen göstermişsiniz.