ALİ KIRIKTAŞ
Giriş
ABD-Çin ilişkileri, son yıllarda sadece iki ülkeyi değil, küresel düzeni de derinden etkileyen bir dizi gerilim, işbirliği ve rekabet dinamiği ile şekillenmiştir. Ekonomik büyüklükleri, askeri güçleri ve teknolojik kapasiteleri açısından dünya lideri olan bu iki ülke arasındaki ilişkiler, Soğuk Savaş sonrası dönemin en önemli jeopolitik meselelerinden biri haline gelmiştir. Bu analiz, ABD ve Çin arasındaki rekabetin ekonomik, teknolojik, askeri ve diplomatik boyutlarını ele alarak, bu dinamiklerin uluslararası ilişkiler üzerindeki etkisini tartışmayı amaçlamaktadır.
Ekonomik Rekabet
ABD-Çin ilişkilerindeki en dikkat çekici alanlardan biri, ekonomik rekabettir. Çin, 1978 reformlarından itibaren hızla büyüyerek dünyanın en büyük ikinci ekonomisi haline gelmiştir. “Made in China 2025” stratejisi ve Kuşak ve Yol Girişimi gibi projelerle, Çin’in küresel ekonomik etkinliğini artırdığı görülmektedir (Kaya, 2019; İncekara,2020). Öte yandan, ABD, Çin’i adil ticaret politikaları uygulamamakla ve fikri mülkiyet haklarını ihlal etmekle suçlamaktadır.
2018’de başlayan ABD-Çin ticaret savaşı, iki ülke arasındaki ekonomik gerilimin somut bir örneğidir. ABD’nin Çin’den ithal edilen ürünlere uyguladığı gümrük tarifeleri, Çin’in de misilleme olarak ABD mallarına benzer tarifeler koymasına neden olmuştur. Bu süreç, küresel ekonomiyi de etkileyen tedarik zinciri sorunlarını derinleştirmiştir (Tokatlı, 2023; Kaya, 2019; Koçakoğlu ve Özaydın, 2020).
Teknolojik Rekabet ve Yapay Zeka
ABD-Çin rekabetinin bir diğer boyutu, teknoloji ve inovasyon alanındadır. Huawei gibi Çinli teknoloji devlerinin küresel pazardaki hızlı yükselişi, ABD’nin dikkatini çekmiştir. 5G teknolojisi üzerindeki kontrol mücadelesi, bu rekabetin bir yansımasıdır (Aydın,2024; İncekara, 2020).
Biden yönetimi, Çin’in teknolojik üstünlüğünü sınırlamak için ABD şirketlerinin Çin ile stratejik teknoloji transferini kısıtlamış ve Çinli teknoloji firmalarına yaptırımlar uygulamıştır. Çin ise yapay zeka, kuantum bilgi işlem ve yenilenebilir enerji gibi alanlarda büyük yatırımlar yaparak bu alanda liderlik iddiasını sürdürmektedir (Harici, 2025).
Askeri ve Stratejik Gerilimler
Askeri rekabet, Güney Çin Denizi ve Tayvan üzerinden yaşanan gerilimlerle somutlaşmaktadır. Çin’in Güney Çin Denizi’ndeki yapay adalar ve bu bölgedeki egemenlik iddiaları, ABD’nin “Özgür Seyir Operasyonları” ile karşı karşıya kalmaktadır ( Yenişafak, 2019; Erkan, 2023) . Tayvan Boğazı’ndaki gerilim ise, Çin’in Tayvan’ı kendi topraklarının bir parçası olarak görmesi ve ABD’nin Tayvan’a verdiği destek nedeniyle artmaktadır (Çaylı ve Varol, 2022).
ABD’nin Hint-Pasifik Stratejisi, Çin’i çevreleme ve bölgesel ittifakları güçlendirme üzerine kuruludur. Avustralya, Japonya ve Hindistan gibi ülkelerle kurulan QUAD ittifakı, Çin’in bölgesel nüfuzunu sınırlamayı hedeflemektedir (Koyuncu, 2021; Örmeci,2021).
Diplomatik Çekişme ve İklim Krizi İşbirliği
Diplomatik düzeyde, ABD ve Çin hem işbirliği hem de çekişme içerisindedir. İklim krizi gibi küresel sorunlarda işbirliği yapmak için zaman zaman ortak açıklamalarda bulunmuş olsalar da, Pekin ve Washington arasındaki karşılıklı güvensizlik, bu çabaları sınırlamaktadır (Eren,2023).
COVID-19 pandemisi sürecinde, ABD, Çin’i virüsün kaynağı ve yayılmasıyla ilgili bilgileri gizlemekle suçlamış, bu durum iki ülke arasındaki ilişkileri daha da germiştir
Sonuç ve Gelecek Perspektifler
ABD-Çin ilişkileri, uluslararası sistemin geleceğini şekillendiren en önemli dinamiklerden biridir. Bu rekabetin çatışmaya dönüşmesi, küresel düzeyde ekonomik ve siyasi istikrarsızlıklara neden olabilir. Ancak, iki ülke arasında belirli alanlarda işbirliği potansiyeli de bulunmaktadır. İklim değişikliği, pandemiler ve küresel ekonomik krizler gibi sorunların çözümü için bu iki gücün ortak hareket etmesi gereklidir.
ABD ve Çin arasındaki ilişkilerin geleceği hem bölgesel hem de küresel dengelerin nasıl şekilleneceğini belirleyecek kritik bir faktördür. Bu nedenle, tarafların gerilimleri yönetmede daha yapıcı bir yol izlemesi, yalnızca iki ülkenin değil, tüm dünyanın çıkarına olacaktır.
KAYNAKÇA
Amerikan müdahaleciliğinin yeni icadı: Seyir hakkı özgürlüğü ile kuşatmak. https://www.yenisafak.com/dusunce-gunlugu/amerikan-mudahaleciliginin-yeni-icadi-seyir-hakki-ozgurlugu-ile-kusatmak-3496778. Erişim tarihi: 15.01.2025.
Aydın, İ. (2024). Büyük Güç Mücadelesine Dönüş ve Dördüncü Sanayi Devrimi Liderlik Yarışının Stratejik Bir Boyutu: 5G ve Huawei. Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 24(3), 1241-1266.
Biden, Çin’in yapay zekaya küresel erişimini engellemek için çip kontrollerini genişletiyor. https://harici.com.tr/biden-cinin-yapay-zekaya-kuresel-erisimini-engellemek-icin-cip-kontrollerini-genisletiyor/. Erişim tarihi: 15.01.2025.
Çaylı, Ş., & Varol, B. (2022). Tayvan Sorunu Bağlamında ABD-Çin Rekabetinin Analizi. Avrasya Uluslararası Araştırmalar Dergisi, 10(33), 78-102.
Erkan, K. (2023). Çin’in Kuşak-Yol Girişimi Ekseninde Japonya-Çin İlişkileri. Kapadokya Akademik Bakış, 7(1), 28-54.
Eren, O. E. (2023). Çin-ABD Rekabetinde Gri Bölge: İklim Değişikliği Müzakereleri. Sürdürülebilir Çevre Dergisi, 3(2), 85-98.
Kaya, M. (2019). ABD-Çin ticaret savaşları ve Türkiye. Türkiye Mesleki ve Sosyal Bilimler Dergisi, (2), 18-30.
Koçakoğlu, M. A., & Özaydın, A. (2020). Yeni korumacılık: ticaret savaşı mı? Küresel liderlik savaşı mı? Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi, 19(74), 630-646.
Koyuncu, M. C. (2021). Amerika Birleşik Devletleri’nin Hint Pasifik Bölgesinde Çin’i Çevreleme Politikası. Bölgesel Araştırmalar Dergisi, 5(1), 13-47.
Tokatlı, S. G. (2023). Tukidides Tuzağı Çerçevesinde Abd–Çin Rekabetinin Analizi: Teorik Bir Değerlendirme. Akademik Hassasiyetler, 10(21), 459-481.
İncekara, R. (2020). Ekonomik soğuk savaş: teknoloji savaşları. Chrome-extension://efaidnbmnnnibpcajpcglclefindmkaj/https://acikerisim.kent.edu.tr/xmlui/bitstream/handle/20.500.12780/193/EKONOM%C4%B0K%20SO%C4%9EUK%20SAVA%C5%9E.pdf?sequence=1&isAllowed=y. Erişim tarihi:15.01.2025
Örmeci, O. (2021). ABD Dış Polı̇tı̇kasında Öncelı̇klı̇ Gündem Asya-Pasifik. Bilge Strateji, 12(22), 9-18.