Tropiklerde Kıyamet, Anadolu’da “Çiçekdağı kıtlık, kıran”

By Mete Çapar

Tropiklerde Kıyamet, Anadolu’da “Çiçekdağı kıtlık, kıran”

By: Mete Çapar

Petra Costa’nın yönettiği ve yakın zamanda Netflix’te izleyiciyle buluşan Tropiklerde Kıyamet (Apocalypse in the Tropics) belgeseli, Brezilya’nın çalkantılı yakın siyasi tarihine derinlemesine bir bakış sunuyor. Belgesel, Evanjelizmin siyaset üzerindeki artan etkisinden eski başkan Jair Bolsonaro’nun yükselişine, günümüz başkanı Lula da Silva’nın hukuksuz bir şekilde siyasetten men edilip aklanarak iktidara dönüşüne kadar uzanan karmaşık bir süreci mercek altına alıyor.

Belgeselin ismindeki “apocalypse” kelimesi, modern kullanımındaki “kıyamet” ve “yıkım” anlamlarının ötesine geçerek, etimolojik kökenine bir gönderme yapıyor. Yunanca apokalyptein (açıklamak, ifşa etmek, açığa çıkmak) kelimesinden türeyen Latince apocalypsis, aslında bir “vahiy” veya “gerçeğin açığa çıkması” anlamına geliyor. Bu bağlamda belgesel, Brezilya’da yaşanan siyasi krizin, aynı zamanda demokrasiye ve kurumsal devlete olan inancın yeniden sınandığı ve nihayetinde bir gerçeği ifşa ettiği bir “açığa çıkma” anı olduğunu ima eder.

Türkiye’den bu belgeseli izleyen dikkatli bir gözlemci için Brezilya ve Türkiye siyasetindeki paralellikler aşikardır. Yükselen sağ popülizm, siyasetin radikalleşmesi, dini grupların devlet kademelerindeki nüfuzu ve en önemlisi, iktidara en güçlü rakip olarak görülen figürlerin yargı aracılığıyla siyaset sahnesinin dışına itilme çabaları, bu benzerliklerin en belirgin olanlarıdır. Ancak, bu iki ülkenin siyasi ve tarihsel dinamikleri arasındaki farklılıklar da göz ardı edilemez. Bu yazıyı, Ahmed Arif’in “Uy Havar” şiirindeki dizeye bağlayan temel farklılık ise siyasi alıkoyma biçimlerinin benzerliğine rağmen, bu süreçten zaferle çıkan Lula da Silva ile benzer bir süreç yaşayan Ekrem İmamoğlu’nun ortaya koyduğu ekonomik vizyonlar arasındaki farktır.

“Çiçek Dağı Kıtlık, Kıran”: Kurumsal Onarım Vaadi Yeterli mi?

Ekrem İmamoğlu’nun 23 Temmuz 2025’te T24’te yayımlanan “Refahı ve adaleti demokrasiyle getireceğiz” başlıklı yazısı1, gazeteci Ruşen Çakır’ın da belirttiği gibi2 bir seçim manifestosu niteliği taşıyor. İmamoğlu, metinde kuvvetler ayrılığının tesisi, yargı bağımsızlığı, medya özgürlüğü ve yerel yönetimlerin güçlendirilmesi gibi demokratikleşme adımlarının altını çiziyor. Refahın ise ancak bu kurumsal onarım sağlandıktan sonra, Türkiye’nin uluslararası sermaye için bir “cazibe merkezi” haline gelmesiyle mümkün olacağını savunuyor.

Elbette, bir ülkede kurumsal yapının ve hukukun üstünlüğünün onarılmasının pozitif iktisadi sonuçlar doğuracağı tartışma götürmez bir gerçektir. Ancak ekonomi politikası anlatısı yalnızca bundan ibaret olsaydı, dünya tarihi çok daha farklı şekillenirdi. İmamoğlu’nun manifestosu, somut ekonomi politikalarına neredeyse hiç değinmemekle birlikte, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Yozgat mitingindeki söylemlerini tekrar ediyor.

Bu söylem, ekonomik sorunların temel nedenini hukuksuzluk ve demokratik erozyona bağlamakta, çözüm olarak ise bu alanlardaki iyileşmelerle Türkiye’nin risk primini düşürüp yabancı sermayeyi ülkeye çekmeyi önermektedir. Bu yaklaşıma ek olarak sunulan tek somut politika ise daha adil bir vergi sistemi vaadidir. Ne yazık ki bu duruş, CHP’ye 14 ve 28 Mayıs 2023 seçimlerini kaybettiren ana akım iktisat politikalarından anlamlı bir kopuşu işaret etmemektedir.

Lula’ya Seçim Kazandıran Somut Vaatler: “Önce Halk”

Lula’nın 2022 seçim kampanyası, Brezilya’yı yoksullukla mücadele, ekonomik krizi aşma ve demokratik istikrarı yeniden sağlama hedeflerini içeren bir “ülkenin yeniden inşası” vizyonu üzerine kuruluydu. Bolsonaro yönetiminden devralınan artan eşitsizlik ve derinleşen açlık krizi karşısında Lula, devletin ekonomideki müdahaleci rolünü savunan, somut ve halka dokunan vaatlerle seçmenin karşısına çıktı:

  1. Bolsa Família (Aile Desteği) Programının Güçlendirilmesi: Lula’nın en önemli vaadi, yoksul ailelere yönelik bu nakit transferi programını yeniden canlandırmaktı. Bu program, ailelere çocuklarını okula göndermeleri ve aşılarını yaptırmaları koşuluyla mali destek sağlayarak hem yoksulluğu anında hafifletmeyi hem de beşeri sermayeyi güçlendirmeyi hedefler. Bu, sadece bir sosyal yardım değil, aynı zamanda düşük gelirli kesimlerin tüketimini artırarak ekonomiye doğrudan talep enjekte eden Keynesyen bir canlanma stratejisidir.
  2. Kamu Harcama Tavanının Kaldırılması: Lula, sosyal yatırımların önünü kesen ve kamu hizmetlerini zayıflatan katı harcama tavanı politikasını kaldıracağını vaat etti. Yerine, mali sorumluluk ile sosyal harcamaları dengeleyen, büyümeye endeksli ve esnek bir “yeni mali çerçeve” getirdi. Bu adım, devletin ekonomik durgunlukla mücadelede elini güçlendiren ve sosyal programlara kaynak ayırmasını sağlayan kritik bir hamleydi.
  3. Adil Vergi Reformu: Lula, “vergi adaletini” kampanya merkezine koydu. Zenginlerden daha fazla vergi alınmasını, düşük gelirliler için vergi muafiyetinin genişletilmesini ve temel gıda maddelerinden alınan vergilerin kaldırılmasını vaat etti. Bu, gelir eşitsizliğiyle doğrudan mücadele etmeyi ve vergi yükünü halkın lehine yeniden dağıtmayı amaçlayan Post-Keynesyen bir yaklaşımdı.
  4. Çevre Politikası ve Ekonomik Büyüme: Amazon ormanlarının korunması ve yasa dışı ormansızlaşmayla mücadele, Lula’nın uluslararası alanda Brezilya’nın itibarını yeniden inşa etme stratejisinin bir parçasıydı. Ancak bu, sürdürülebilirliği kalkınmanın önünde bir engel olarak değil, yeşil ekonomi gibi yeni fırsatlar yaratan stratejik bir unsur olarak konumlandıran bir vizyondu.

Bu vaatler, Jacobin dergisinde de analiz edildiği gibi3, faşizmi yenmenin, sosyal adaleti sağlamanın ve gezegenin geleceğini korumanın yolunun, “CEO’ları etkilemeye çalışmaktan veya merkezde siyaset yapmaktan geçmediğini” kanıtladı. Lula’nın zaferi, servetin yeniden dağıtımı, borç affı, asgari ücret artışı ve kamusal hizmetlerin güçlendirilmesi gibi somut talepler etrafında birleşen çok ırklı bir işçi sınıfı koalisyonunun seferberliğiyle geldi.

Sonuç: Güvencesizler İçin Yeni Bir Söylem İhtiyacı

İmamoğlu’nun manifestosu, küreselleşmenin geri sardığı, ticaret savaşlarının yaşandığı, üretim ve tedarik zincirlerinde krizlerin baş gösterdiği bir uluslararası konjonktürde maalesef günün ekonomik gerçeklerini ıskalıyor. Daha da önemlisi, içeride insanların artan hayat pahalılığı, gelecek kaygısı ve güvencesizlik ile boğuştuğu, sosyal devletin çöktüğü bir ortamda somut bir umut sunmaktan uzak kalıyor. Hukukun üstünlüğü ve demokrasi vaadi ne kadar hayati olsa da, bu vaatler halkın sofrasındaki yangını söndürmek için tek başına yeterli değildir.

Bu noktada, CHP’nin Hazine ve Maliye Bakanlığından sorumlu MYK üyesi Yalçın Karatepe’nin uluslararası ekonomik koşullara dikkat çeken ve milli ekonomiyi ön plana çıkaran son dönemdeki açıklamaları4, parti içinde farklı bir bakış açısının filizlendiğine dair olumlu bir işaret olarak kabul edilebilir.

Ancak ana muhalefete seçim kazandıracak olan, bu cılız sinyallerin ötesine geçen, günümüzün güvencesizlikler çağını anlayan, sosyal hizmetleri ve kamucu politikaları merkeze alan, halkın ekonomik yaralarına doğrudan merhem olacak somut bir ekonomi politikası anlatısıdır. Lula’nın Brezilya’daki başarısı, dayanışmaya ve halkın gerçek sorunlarına odaklanan cesur bir vizyonun, en karanlık görünen anlarda bile bir “açığa çıkma” anı yaratarak zafere ulaşabileceğini göstermektedir. Türkiye’deki muhalefetin bu dersten ne çıkaracağını ise zaman gösterecektir.

  1. Ekrem İmamoğlu, “Refahı ve adaleti demokrasiyle getireceğiz,” T24, 23 Temmuz 2025, https://t24.com.tr/yazarlar/ekrem-imamoglu/refahi-ve-adaleti-demokrasiyle-getirecegiz,50842 ↩︎
  2. Ruşen Çakır, “İmamoğlu’nun manifestosu ne söylüyor, ne söylemiyor?” Medyascope, 24 Temmuz 2025, https://medyascope.tv/2025/07/24/imamoglunun-manifestosu-ne-soyluyor-ne-soylemiyor-video ↩︎
  3. Jeremy Corbyn, “Lula’s Victory Is a Testament to Solidarity,” Jacobin, 2 Kasım 2022, https://jacobin.com/2022/11/lula-brazil-president-victory-solidarity-left-workers-party ↩︎
  4. CHP, “Prof. Dr. Yalçın Karatepe: Bildikleri Tek Şey Yüksek Faiz Ödemek,” chp.org.tr, 21 Haziran 2025, https://chp.org.tr/haberler/prof-dr-yalcin-karatepe-bildikleri-tek-sey-yuksek-faiz-odemek ↩︎
Yazarın diğer yazıları

Yorum yapın