GİRİŞ
Türkiye-Ermenistan sınır kapısı (Doğu Kapı), Ermenistan ve Azerbaycan arasındaki Dağlık Karabağ savaşından sonra Türkiye tarafından 3 Nisan 1993’te kapatılmıştır. Türkiye-Ermenistan sınırı 2024 yılı itibariyle Türkiye’nin tek kapalı sınırı olarak dikkat çekmektedir. Hali hazırda bu sınırda kapalı olan iki kapı mevcuttur. Bunlardan biri demiryolu üzerinden Gümrü kentine giden Kars’taki Doğu Kapı, diğeri de karayolu üzerinden Erivan’a giden Iğdır’daki Alican Sınır kapısıdır. Kars’taki kapının açık olduğu 1993 öncesinde iki ülke arasındaki ulaşım Kars’ın Akyaka ilçesindeki Doğu Kapı Demiryolu Sınır Kapısı üzerinden sağlanmıştır. Söz konusu demiryolu Ermenistan’ın Gümrü kentine ulaşmaktadır. Ancak iki ülke arasındaki sınır kapıları kapalı olduğu için Türkiye ile Ermenistan arasındaki bağlantılar Gürcistan ve İran üzerinden yapılmaktadır.
Dolayısıyla doğrudan yük taşımacılığının yapılmadığı Ermenistan’a, Türk malları İran veya Gürcistan üzerinden ulaştırılmaktadır. Doğrudan bir ekonomik ilişki olmadığı için Ermenistan’la herhangi bir gümrük işlemi yapılmamaktadır. Oysa iki ülke arasındaki sınır kapısının açılmasının hem genel olarak Türkiye ve Ermenistan ekonomilerine hem de özel olarak Kars’a olası sosyoekonomik katkılar sağlaması kaçınılmazdır. Bu katkılar sınırın açılmasıyla birlikte dış ticaret, bölgesel kalkınma, turizm, eğitim, sağlık, sınır ticareti, ulaştırma ve lojistik gibi alanlarda açıkça görülebilecektir.
Nitekim sınır kapısının açılmasının yaratacağı etkilere dair yapılan kapsamlı bir saha araştırmasının sonuçları bu alamda önemli ipuçları barındırmaktadır. Söz konusu araştırma bulgularına göre bu bölge (Hrant Dink Vakfı, 2014:14); “sınırın kapalı olmasından zarar görmekte, olası istihdam olanaklarını yitirmekte ve dışarıya göç veren bir konum içinde bulunmaktadır. Ana geçim kaynağı tarım ve hayvancılık olan bölgeye verilen yatırım ve kredi teşvikleri de, sınırın kapalı olmasının yarattığı psikolojik etki nedeniyle yeterli verim alınmasını güçleştirmektedir. Sınırın açılması halinde, bölgede istihdamın 5 yıl içinde yaklaşık yarı yarıya artabileceğini tahmin eden araştırma, hem sanayi hem de hizmetler sektöründe önemli bir canlanma olabileceğine işaret etmektedir”.
Öte yandan kapının açılmasının Türkiye’den daha ziyade Ermenistan açısından son derece önem arz ettiğini söylemek mümkündür. Zira konum olarak denize doğrudan çıkışı olmayan Ermenistan’ın ulaşım maliyetleri ve dış ticaret fiyatları artarken politik anlamda ise, transit ülkelere olan bağımlılığı artmaktadır (Güngör, 2008:29). Dolayısıyla Ermenistan açısından taşıma maliyetlerinden sağlanacak avantajlardan dolayı en uygun seçeneğin modern ulaşım altyapısına sahip Türkiye topraklarının kullanılması olduğu (Bocutoğlu ve Bulut, 2012:239) söylenebilir.
DOĞU KAPININ AÇILMASININ KARS’A OLASI SOSYO-EKONOMİK ETKİLERİ
Türkiye-Ermenistan arasındaki sınır kapısının açılmasıyla birlikte bölgede özellikle dış ticaret artışının yanı sıra turizm sektöründe canlanmanın yaşanması beklenmektedir: “Son dönemde Türkiye ile Ermenistan arasında uçak seferlerinin başlaması ve normalleşme süreci görüşmeleri, sınır kenti Kars’ta heyecanla karşılandı. Doğukapı Sınır Kapısı’nın açılmasını isteyen iş dünyası temsilcileri ve esnaf, komşu ülkeyle ilişkilerin normalleşmesi ve ticaretin artmasını, turizmin gelişmesini bekliyor”(Anadolu Ajansı, 2022). Bu bağlamda Ermenistan sınır kapısının açılmasıyla birlikte kısa, orta ve uzun vadede Kars’a olası sosyo-ekonomik etkileri aşağıda çeşitli boyutlarıyla sıralayabiliriz:
- Ermenistan sınır kapısının açılmasıyla, Türkiye ölçeğinde ortaya çıkan etkinin yanı sıra Kars özelinde ticari hayatın canlanması adına ciddi kazanımlar sağlanacaktır. Kars’ta canlanacak ticari hayatla birlikte hem kente hem de Türkiye’ye ülkemize döviz girişi sağlanmış olacaktır.
- Türkiye’nin arada aracı ülkeler olmadan doğrudan ticaret yapabilmesinin önü açılacaktır. Böylece lojistik başta olmak üzere pek çok alanda maliyet avantajı sağlanacaktır. Özellikle ulaştırma alanında (Bocutoğlu & Bulut, 2012) ciddi avantajlar elde edilecektir. Çünkü mevcut durumda Türk malları İran ve Gürcistan üzerinden ilave ulaşım maliyetleri eklenerek Ermenistan’a ulaştırılmaktadır. Sınır kapısının açılmasıyla birlikte bu yüksek maliyetli, dolaylı ve uzun ticaret kanallarına gerek kalmadan doğrudan Ermenistan iç pazarına ulaşmak mümkün olabilecektir.
- Sınır kapısının açılması gündeme geldiğinde “Ermenistan küçük bir ekonomiye sahiptir. Bu yüzden kapının açılması Ermenistan’a yarar Türkiye’ye pek bir etkisi olmaz” şeklindeki önyargılı yaklaşımlar son derece yanlıştır. Çünkü Ermenistan Orta Asya ve Kafkaslara yönelik ticaretimizde transit ülke konumunda olduğu için sınırların açılması durumunda daha büyük pazarlara hızlıca ve düşük ulaşım maliyetiyle girmemiz mümkün olacaktır. Nitekim coğrafi konum itibariyle Kars Türkiye’nin Orta Asya ve Kafkaslara açılan kapısıdır. Ayrıca Hazar Denizi havzasındaki fosil enerji kaynaklarının dünya pazarlarına ulaştırılmasıyla birlikte Kafkasya ve Orta Asya’ya yönelik yolcu ve yük taşınmasında meydana gelecek artışın gerekli kılacağı Trans-Kafkasya ulaşım koridorunun hedeflenen büyüklüklere ulaşması bakımından da anahtar konumdadır. Sahip olduğu konum itibariyle Bakü-Tiflis-Kars (BTK) Demiryolu, Kars-Iğdır-Nahcivan Demiryolu, Kars Lojistik Merkezi (KLM) gibi büyük kamu yatırımlarına ev sahipliği yapmaktadır. Bu gelişmeler, Kars’ın Türkiye’nin dış ticareti açısından yakın gelecekte çok önemli roller üstleneceğinin bir göstergesidir. Dolayısıyla Kars-Ermenistan sınır kapısının açılmasıyla birlikte Kars’ın Türkiye’nin Kafkasya ve Orta Asya’ya açılan kapısı olma niteliği güçlenecektir.
- Kapının açılmasıyla Ermeniler için önemli bir yeri olan Ağrı Dağı ve Ani Ören Yeri’ne ziyaretler kolaylaşıp artacak ve çeşitli etkinliklerle halkların birbirini daha yakından tanıması sağlanacaktır.
- Sınır kapısı açık olduğunda Ermenistan mallarının taşınmasında Kars’taki araçlar kullanılabilecek ve bu durum hem nakliye-taşımacılık sektöründe istihdam artışı sağlayacak hem de Kars’ın lojistik merkez olma hedefini güçlendirecektir.
- Ayrıca mevcut durumda Ermenistan’la İran üzerinden yapılan ticarette Türk konteynırlarının ve araçların haftalarca gümrüklerde bekletilmesi hem girişimciler, hem de nakliyeciler için ciddi maliyetler yaratmaktadır. Oysa Ermenistan kapısının açılmasıyla doğrudan ticaret yapılabilecek ve hem zaman hem de maliyet açısından ciddi avantajlar elde edilecektir. Ayrıca kapının açılmasıyla sadece Ermenistan’a değil aynı zamanda Azerbaycan’a da çok kısa sürede ihraç malları gönderilebilecektir. Böylece kısalacak mesafe ile maliyetler düşeceği için Azerbaycan’a daha ucuz ve daha çok ürün satılabilecektir.
- Sınır kapısının açılması durumunda iki ülke ilişkileri normalleşeceği için hem Ermeni Diasporasının elinden büyük bir koz alınmış olacak, hem de düzelen ilişkilerin vereceği güven nedeniyle, Ermeni nüfusunun yoğun yaşadığı ABD, Rusya, Kanada ve Avrupa ülkelerinden Ani Ören Yerine ziyaretçi sayısında da artış yaşanacaktır.
- Lojistik sektörünün ihtiyaç duyduğu ileri ve geri bağlantılar nedeniyle bölgede çeşitli alanlarda hizmet sektörü gelişecek dolayısıyla yeni yatırım ve istihdam alanları ortaya çıkacaktır. Örneğin Türkiye ile Ermenistan arasında yolcu taşımacılığı yapan firmalar ortaya çıkmaya başlayacağı için yeni bir istihdam alanı doğmuş olacaktır.
- Hali hazırda üniversite eğitimi için Kafkas Üniversitesine gelen yabancı uyruklu öğrenci sayılarına bakıldığında Kafkasya’dan Afrika’ya kadar geniş bir coğrafyadan ve çeşitli ülkelerden gelen öğrencilere rastlamak mümkünken yanı başımızdaki komşu ülke Ermenistan’dan öğrenci bulunmamaktadır. Ayrıca Kafkas Üniversitesinde Rus Dili ve Edebiyatı başta olmak üzere Azerbaycan Dili ve Edebiyatı ile Gürcü Dili ve Edebiyatı gibi bölümler mevcutken Ermeni Dili ve Edebiyatı Bölümü bulunmamaktadır. Oysa Kafkas Dilleri ve Edebiyatı çatısı altında Ermeni Dili ve Edebiyatı Bölümünün açılması hem üniversitenin Kafkaslara tamamen açılması hem de gelecekte kapının açılmasıyla iki ülke arasındaki ilişkilerde (özellikle ticarette) iletişimin daha sağlıklı yürütülmesine ciddi bir katkı sağlanmış olabilecektir. Bu kapsamda sınır kapısının açılmasıyla birlikte Kafkas Üniversitesi ile Ermenistan’daki üniversiteler arasında ön lisans, lisans, yüksek lisans ve doktora programları düzeyinde işbirliği protokolleri imzalanabilir. Ermenistan’daki üniversitelerin YÖK tarafından denkliğinin tanınmasıyla birlikte akademik personel ve öğrenci değişimleri yanı sıra her türlü bilimsel işbirliğine imkân sağlanabilecektir. Böylece Kafkas Üniversitesinin mottosu (slogan) olan “Ülkemizin Kafkaslara açılan kapısı” daha da anlamlı hale gelecektir.
- Kars’ta yapılması planlanan Şehir Hastanesinin yanı sıra Kafkas Üniversitesi Araştırma Hastanesinin makine-ekipman, personel ve altyapı koşullarının iyileştirilmesi ve standartlarının yükseltilmesinin yanı sıra kentte yapılacak özel hastanelerle birlikte Kars bölgede bir sağlık merkezi konumuna gelebilecektir. Bu kapsamda sınır kapısının açılmasıyla birlikte yakın olduğu için Ermenistan’dan hasta kabul edebilecektir. Böylece sağlık turizmi açısından da önemli etkilerin ortaya çıkması kuvvetle muhtemeldir.
- Sınır kapısının açılmasıyla birlikte daha kolay ve ucuz bir şekilde hem seyahat hem de ticaret yapma imkânına kavuşacak Ermenistan vatandaşları, bu noktada Türkiye’yi ve dolayısıyla Kars’ı ilk geçiş güzergâhı olarak kullanacaktır. Ermenistan denize kıyısı olmayan bir ülke olarak hem Türkiye’de deniz turizminin canlanmasına, hem Kars’ta kış turizminin canlanması hem de hediyelik eşya vb. gündelik alışverişe bağlı olarak ticaretin canlanmasına, katkı sağlayabilecektir. Yalnızca hafta sonu tatillerinde bile Ermenistan’dan Kars’a ziyaretlerin gerçekleşmesi durumunda kentin ticari hayatında önemli bir etki olabilecektir. Bu konuda Iğdır’a günübirlik gelen Nahçıvanlıların Iğdır ticaretindeki payı bile önemli ipuçları barındırmaktadır. Kaldı ki sınırın açık olduğu 1993 öncesinde Kars ve Gümrü arasında haftada bir yapılan tren seferlerinde treni bekleyen insanların birkaç gün de olsa Kars’taki otellerde konakladıkları ve buradan yaptıkları alışveriş düşünüldüğünde ekonomik etkilerin boyutları açıkça görülecektir.
- Kars’ta özellikle üniversite öğrencilerinin kentte olmadığı yaz dönemlerinde ticari hayat neredeyse bitme noktasına gelmektedir. Tam da bu noktada ortaya çıkan talep boşluğunu Ermenistan’dan gelecek potansiyel ziyaretçiler doldurabileceklerdir. Çünkü Ermenistan mevcut haliyle pek çok ürünü ithal ettiği için dışa bağımlı bir ülke konumundadır. Dolayısıyla kapının açılması; otelcilik sektörü, nakliyecilik, toptan ve perakende gıda sektörü ve ulaşım sektörü başta olmak üzere pek çok alanda hareketlilik yaratacağı için çarpan ve hızlandıran etkisiyle birlikte yeni istihdam imkânları ortaya çıkabilecektir. Nitekim Doğu kapının açılmasıyla birlikte özel sektör istihdamında meydana gelebilecek artış oranı ekonometrik tahmin modeliyle[1] net bir şekilde ortaya konulmuştur. Buna göre 2010 yılı için sektörel istihdam tahminlerine göre hesaplanan modelde sınırın açık olduğu durumda kapalı olan duruma göre TRA2 Bölgesinde (Ağrı, Ardahan, Iğdır, Kars) toplam istihdam yaklaşık 12 bin kişi daha fazla olmaktadır. Söz konusu istihdam artışının yaşanacağı sektörler olarak özellikle toptan ve perakende ticaret, kara taşımacılığı, otel ve lokanta işletmeciliği olarak ön plana çıkmaktadır.
- Sınır kapısının açılmasıyla birlikte Ermenistan’ın Türkiye’den dolaylı biçimde ithal ettiği ürünleri doğrudan temin etmesi hem daha kaliteli ve ucuz malların bu ülkeye girmesini sağlayacak, hem de iki ülke arasındaki dış ticaret hacmi artacaktır. Bu kapsamda Türkiye Ermenistan’a özellikle hububat ve tahıllar, elektrikli ev aletleri ve aksamları, ayakkabı, giyim ve tekstil ürünleri ihraç edilebilecektir.
- Sınır kapısının açılacağı söylentisi bile gerek Kars’ta yaşayan insanlar gerekse şehir dışında yaşayan Karslılar tarafından şimdiden büyük bir sevinçle karşılanmaktadır. Çünkü kapının açılmasıyla canlanacak olan ticari hayatın yanı sıra özellikle sınıra yakın güzergâhlardaki arazilerin değerlenmesi de söz konusu olabilecektir. Bu kapsamda köylerin sürekli göç verdiği Kars’ta köylüler değerlenmiş arazilerinden dolayı buralarda üretim yapmanın karlılığını göreceklerdir. Bu sayede kısmen de olsa köylerde yaşanan göçün önüne geçilmiş olacaktır.
- Sınır kapısının açılmasıyla birlikte daha da canlanacak olan Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu hattı beraberinde sınır bölgesinde atıl durumda olan tarlaların ve arazilerin değerlenmesini sağlayacaktır. Ayrıca Kars’ta kurulacak antrepolarla birlikte yeni bir sektör yani lisanslı depoculuk faaliyetleri ortaya çıkacaktır.
- Kapının açılmasıyla birlikte canlanacak olan dış ticaret sayesinde yatırımcılar açısından sınır ülkelerinin ihtiyaç duyacağı ürünleri Kars’ta üretmek cazip hale gelecektir. Böylece potansiyel yatırımcıların da iştahlı davranıp bu bölgeye yatırım yapmalarıyla sanayinin gelişmesi sağlanabilecektir.
- Kars’ta genç nüfusun batı illerine göç ettiği bilinen bir gerçektir. Dolayısıyla tarım ve hayvancılık sektörünün yanı sıra tarıma dayalı sanayi sektöründe de ciddi bir işgücü açığı bulunmaktadır. Söz konusu işgücü açığı, şimdilik Afgan sığınmacılarla karşılanmaktadır. Ancak Türkiye’nin uluslararası göç politikası kapsamında olası bir değişikliğe gitmesi durumunda Afgan sığınmacıların Avrupa veya başka ülkelere göç etmesi muhtemeldir. Bu durumda ortaya çıkacak işgücü açığı sınır kapısının açılmasıyla Ermenistan’dan kolaylıkla ve kayıtlı bir biçimde sağlanabilecektir. Kaldı ki Ermenistan ekonomisi de Kars ekonomisi gibi tarım ve hayvancılığa dayalı olduğu için buradan gelecek işgücü sektöre yabancılık çekmeyecek hatta sektörde daha yüksek bir verimlilik yaşanmasına katkı sağlayabilecektir.
- Sınır kapısının açılmasıyla somut ekonomik engellerin yanı sıra aynı zamanda iki ülke arasında tarihten gelen etnik gerginlikler, önyargılar ve kültürel farklılıklar gibi soyut engellerin de ortadan kalkması beklenmektedir. Bunun için kapıların açılarak iki ülke vatandaşlarının birbirlerini yakından tanımaları, birbirlerinin ülkelerine gidip gelmeleri ve diyalog kurmaları oldukça önemlidir. Nitekim demiryolu aynı zamanda bir kültür yoludur.
- Sınırın açılmasının ekonomik etkilerinin yanı sıra psikolojik etkileri de olacaktır. Nitekim sınır kapısının açılmasıyla birlikte Kars, artık Türkiye sınırının son bulduğu yer değil başladığı yer olacak ve insanlarda var olan “kapı sadece bize kapalı” şeklindeki algısı ortadan kalacaktır.
- Sınır kapısının açık olması ticaretin yanı sıra iki ülke arasındaki insani ilişkilerin sosyal ve kültürel bağların güçlenmesine de katkı sağlayacaktır. Kaldı ki ticaretin doğasında zaten diyalog kurma, ziyaret etme, gidip-gelme ve işbirliği geliştirme gibi insani özellikler mevcuttur. Dolayısıyla kapının açılmasıyla birlikte zaten tarihte Osmanlı çatısı altında bir arada yaşayan Türkler ve Ermeniler arasında dostluk ve hafıza bağlarını güçlendirmeye dönük kültürel ve sanatsal faaliyetler gerçekleşirse Kars’a yurt içinden ve yurt dışından ciddi bir ziyaretçi akını kuvvetle muhtemeldir.
NOT: Bu yazının detaylı versiyonu için bkz: https://www.researchgate.net/publication/388354793_Turkiye-Ermenistan_Sinir_Kapisinin_Dogu_Kapi_Acilmasinin_Kars’a_Olasi_Sosyoekonomik_Etkileri
[1] Sektörel istihdam tahminlerinin detayları için bkz: Türkiye-Ermenistan-Sınırı-Sosyo-Ekonomik-Etkiler-Araştırması Raporu, 2014 s.34. https://hrantdink.org/attachments/article/122/Turkiye-Ermenistan-Siniri-Sosyo-Ekonomik-Etkiler-Arastirmasi.pdf